Prof. Dr. Açık, Woman Tv’nin Konuğu Oldu

Elazığ İş Kadınları Derneği Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık, Türkiye’nin kadın televizyonu Woman TV’de yayınlanan “Eko Kadın” programına katıldı. Prof. Dr. Yasemin Açık, programda; Elazığ’a yaptığı yatırımlar ile kadınların çalışmaya hayatındaki ve kalkınmadaki rolüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

ELİKAD Başkanı ve Seza Çimento Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık, Türkiye’nin kadın televizyonu olan Woman TV’de yayınlanan “Eko Kadın” programına katılarak Çetin Ünsalan’ın sorularını cevaplandırdı.

 

“HER ZAMAN AYNI KALİTEDE ÜRETİM YAPAN BİR MARKA OLUŞTURDUK”

Programda Elazığ’a yaptıkları yatırımlardan bahsederek, son teknolojiye uygun bir çimento fabrikası kurduklarını belirten Prof. Dr. Açık, “Robot sistemiyle çalışıyoruz. Bizim tüm kumanda sistemimiz istenildiğinde insansız olarak otomasyonla çalışabilir. Yani endüstri 4.0’a çok uygun bir yapısı var. Robotla çalışmanın önemli bir avantajı da numunelerin alımında olmaktadır. Çimento sektöründe örnek numune alınan bölümlerde, insanların çalışmaları iş sağlığı ve güvenliği açısından tehlike oluşturabilmektedir.  Analizörlerle tüm sistemden el değmeden robot aracılığıyla saat başı numune alabiliyoruz. El değmeden alınan ve değerlendirilen analiz sonuçları saat başı yayınlanıyor. Biz bununla hem iş sağlığı ve güvenliğini çok iyi oluşturmuş oluyoruz hem de sürdürülebilir bir kalite yakalamış oluyoruz. Her zaman aynı kalitede sürdürülebilir marka oluşturduk” şeklinde konuştu.

 

“ELAZIĞ’DA ÇEVREYE DUYARLI BİR FABRİKA”

Seza Çimento fabrikasının son derece çevreye duyarlı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yasemin Açık, “Elazığ’da öyle bir fabrika kurduk ki, çevreye duyarlı, enerji verimliği yüksek, son teknolojinin kullanıldığı bir fabrika. Tamamen Avrupa menşeilidir. Bu anlamda bir örnek vermek isterim. Ülkemizde normal metre küp başına bacadan çevreye bırakılacak partikül miktarı 50 miligramdır. Avrupa Birliği standartları 30 miligramdır. Bizim fabrikamızda 1 miligram bile çıkmıyor. Bacaya baktığınız zaman fabrikanın çalışıp çalışmadığını anlamıyorsunuz.” dedi.

 

“HİÇ BİR BÖLGESEL TEŞVİKTEN YARARLANMADIM”

ELİKAD Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık, doğup büyüdüğü topraklara vefa borcunu ödemek için Seza Çimento Fabrikası’nı Elazığ’a kurduğunu belirterek “Ben Çimento fabrikası yapma kararı aldığımda bu fabrikayı başka bir şehirde veya bir liman içerisinde aynı maliyette yapabilirdim. Birçok teklifte geldi. Elazığ’a yapacağına limanda yap, şurada burada yap diye. Birçok ilden de teklif geldi. Ben açıkçası doğup büyüdüğüm topraklara vefa borcumu ödemek, bölgeler arası gelişmişlik farkını azaltmak, yaşadığımız toplumda toplumsal barışın, güvenliğin, ait olma, vatanına sahip çıkma duygusunun gelişmesi için bu yatırımı Elazığ’a yaptım. Hiçbir bölgesel teşvikten yararlanmadım. İstanbul’da da yapsam aynı koşullarda yapacaktım bu yatırımı. Hiç pişman değilim. Doğup büyüdüğüm coğrafyaya ben çok inanıyorum. O nedenle de sivil toplum örgütü çalışmalarımı, akademik çalışmalarımı ve iş dünyası çalışmalarımı orada yapıyorum ve yapmaya da devam edeceğim” şeklinde konuştu.

 

“KADINLAR BAŞARILI OLABİLMEK İÇİN ERKEKLERDEN DAHA FAZLA ÇALIŞIYORLAR”

Kadınların daha da güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken ELİKAD Başkanı Prof. Dr. Açık, “İçinde bulunduğumuz toplumda, toplumsal bakış açısı nedeniyle kadınların ve erkeklerin yapacağı işler diye işler var aslında. Yine kadınlar eğer iş dünyasında başarılı olmak istiyorsa ya da yaşamın her alanında yeterince yer almak istiyorlarsa erkeklerin yaptıkları bir tek işte başarılı olmaları beklenirken, kadın iyi bir anne, eş, ev hanımı ve iş kadını olacak. Tüm bunları sıraya koyarak, aksatmadan sistematik bir şekilde zamanı iyi kullanarak yapmak zorunda ki başarılı olsun. Böyle bir güçlüğü var kadının. O nedenle de kadınlar herhangi bir konuda başarılı olabilmek için erkelerden daha fazla çalışıyorlar. Çok daha fazla emek vermek durumunda kalıyorlar. Sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak istiyorsak, bölgeler arası gelişmişlik farkını azaltmak istiyorsak, yerel kalkınmayı sağlamak istiyorsak toplumun yarısını oluşturan kadınların sosyal, ekonomik, siyasal, kültürel gibi yaşamın her alanında erkeklere benzer oranında bir etkinlik düzeyinde yer almasını sağlamamız gerekiyor. Kadını güçlendirmeliyiz. Kadın güçlenirse siyasetçi kadında, iş kadını da kendiliğinden artacaktır. Kadının ekonomik ve eğitim açısından güçlenmesini sağlamalıyız. Doğuda kadınların çektikleri güçlükler var ama o coğrafyanın verdiği bir güçte var. Ben o coğrafyanın bana her zaman güç verdiğini biliyorum. Orada doğmaktan, orada çalışmaktan ve orada yaşamaktan çok mutluyum. Her geçen günde yapı değişiyor. Burada yapılacak tek şey hem kadınların hem erkelerin çok iyi eğitilmesi. Bu konularda farkındalık oluşturulmasıdır diyorum” dedi.

 

“HİÇBİR SEKTÖRÜN CİNSİYETİ YOKTUR”

İş yaşamında kadın erkek ayrımının olamayacağını, esas olanın emek ve başarı olduğunu belirten Prof. Dr. Açık, “Burada önemli olan emek vermeniz. Hiçbir sektörün, hiçbir işin cinsiyeti olmaz. Sadece emek sonucu elde edilen başarı vardır. Burada önemli olan kararlı duruşla o emeği vermektir. Hiçbir sektörün cinsiyeti yoktur. Ben hiçbir zaman her şeyde kadın egemen olsun şeklinde yaklaşımın yoktur. Ben her zaman insan haklarından yanayım. Sadece kadın hakkı diye bunu söylemiyorum. Bahsettiğimiz ortamda erkekler dezavantajlı olsaydı aynısını erkekler içinde söyleyecektik. Burada dezavantaj var o dezavantajın kaldırılması için konuşuyoruz. Toplumun yarısını oluşturan kadınları toplumun tüm alanlarından uzak tuttukça, sürdürülebilir kalkınma gelir mi? Gelmez. O nedenle olaya böyle bakmak lazım” ifadelerini kullandı.

 

“ELAZIĞ’DA KADIN GİRİŞİMCİ SAYISI ARTIYOR”

 Elazığ’da iş yaşamına katılan kadın sayısının her geçen gün arttığına da değinen Prof. Dr. Yasemin Açık, “Ülkemizde işverenlerin %8’i;  girişimci insanlarının da %9’u kadın. Elazığ’da da buna benzer oranda işveren ve girişimci kadın var. “El Emeği Göz Nuru” projemizin ardından, kadınlar serbest piyasa ekonomisi içerisinde ürün geliştirme, marka oluşturma, satış ve pazarlama stratejisi deneyimi kazandılar. Bu deneyimlerinin ardından bir araya gelerek sermaye birliği ve iş birliği oluşturarak iş yerleri açtılar. Bu şekilde 10-15 adet iş yeri açıldı. O iş yerlerinin şubeleri açılmaya başladı ve kadınlar o iş yerinde çalışıyorlar. Kadın, esnaflar, girişimciler ve şirket sahipleri artıyor. O projeden sonra eşi ile ortak iş yapanlar, eşinin işini geliştirenler, yeni işler yapan çok sayıda arkadaşımız oldu.” dedi.