24 Ocak 2020 Elazığ depremi ve devam eden sürece ilişkin talep ve öneriler
24 Ocak tarihinde yaşamış olduğumuz deprem afetinde vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralanan vatandaşlarımıza acil şifalar, maddi ve manevi zarar gören tüm hemşerilerimize de sabırlar ve kolaylıklar dileriz.
Yaşanan süreçte Devletimizin, milletimizin ve ülkemizdeki sayısız sivil toplum kuruluşlarımızın, ilimiz üzerindeki olağanüstü ilgisini ve çabasını takdirle izliyor, artarak devam etmesini temenni ediyoruz. Depremlerin süresi saniyelerle kısıtlı olsa da sosyal ve ekonomik etkileri uzun yıllar devam ettiği için her türlü rehabilite edici teşvik ve destek uygulamalarını önemsiyor ve Elazığlılar olarak ihtiyaç duyuyoruz.
Elim afet hadisesinin, kentimiz ve vatandaşlarımız üzerinde oluşturduğu sosyal ve ekonomik etkilerini en aza indirebilmek için önerdiğimiz hususları kamuoyunun ve icra makamlarının bilgilerine;
Saygılarımızla arz ederiz.
ELAZIĞ EKONOMİ PLATFORMU 7. DÖNEM YÜRÜTME KURULU ADINA
Prof. Dr. Yasemin AÇIK Dönem Başkanı
- Elazığ ili deprem afeti sonrasında devletimizin tüm imkânları ile varlığını hissetmektedir. İlimizin, “7269 SAYILI UMUMİ HAYATA MÜESSİR AFETLER DOLAYISİYLE ALINACAK TEDBİRLERLE YAPILACAK YARDIMLARA DAİR KANUN” ve destekleyici alt geçici kanunlar kapsamına alınarak, etkin ve uzun vadeli olarak desteklenmeye devam edilmesini talep ediyoruz.
- Depremin ardından yaşadığımız akut süreçten bu ana kadar, aziz milletimizin her bireyi ve ülkemizin farklı bölgelerinde bulunan sayısızgüzide Sivil Toplum Kuruluşumuz Elazığ için seferber olmuştur.
İlimize ulaştırılan her boyuttaki maddi ve manevi yardımlar için ilgililerine tek tek teşekkür ediyor, platformumuz adına şükranlarımızı arz ediyoruz.
İlimize şehir dışından sağlanacak ayni yardımların Elazığ’ da ikamet eden tedarikçi firmalarımızdan temin edilerek bağışlanması, yapılacak yardımların misli ile katma değer sağlamasına olanak tanıyabilir. Depremzede vatandaşlarımızın yaşamsal ihtiyaçlarının karşılanması anında, yine depremzede olan yerel esnaflarımızın tercih edilmesi onlarında yüzlerini güldürecek, ilimizin orta ve uzun vadede maruz kalabileceği mikro ölçekli ekonomik darboğazlara engel olacaktır.
Bu bağlamda ilimizde ikamet eden birçok malzeme tedarikçimizin yeterli malzeme stoklarının mevcut olduğunu ülkemiz kamuoyuna duyuruyor, kıymetli yardımlarınızın temininde yerel esnafımızın tercih edilmesi hususunda hassasiyetlerinizi arz ediyoruz.
- İlimiz elimizde olmayan doğal bir etken sebebiyle yeni bir yapılanma süreci ve yeni bir şehirleşme anlayışına girmektedir. Deprem öncesinde bile vatandaşlarımızın önemli bir kısmının az katlı ve müstakil yapılarda yaşama talebi ve hevesi kamuoyunun malumudur. Geçmişten beri müstakil tarz kentleşme alanlarının yeterli miktarda ve tercih edilir konumda planlanmamış olması, maalesef insanlarımızın tercihlerine uygun yaşam altyapısının oluşmasına da engel olmuştur.
Depremde güvenli olması, mahalle kültürü ve komşuluk ilişkilerini destekleyici olması, sağlıklı bir yaşama alanı oluşturması gibi birçok sebep dolayısı ile ilimizde uygun görülecek bölgelerde en az 10 000 parselden oluşacak 2 katlı müstakil mesken yapılaşmasına uygun alan imara açılmalıdır.
Vatandaşlarımızın güvenlik, otopark, çocuk oyun alanı, ortak kullanım alanları, alışveriş, sağlık ve eğitim birimleri gibi sosyal ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri ve kendi bütçelerine göre tasarlayabilecekleri villa sitelerinin yapımına imkân sağlayacak bu yeni imar alanları, şehrimizin ve insanımızın uğradığı yıkımın etkilerinin azaltılmasında ve nüfusumuzun muhafaza edilmesinde de katkı sağlayabilir.
Önerilen imar alanının bir kısmının mülkiyeti Maliye Hazinesi’ne ait olan ya da devredilmesi mümkün olan alanlarda seçilmesi, talep sahiplerine uygun ödeme şartları ile arsa tedarik edilmesine olanak sağlayarak ikincil inisiyatif rezerv alanları oluşturulmasına da zemin hazırlayabilir.
- İlimizin geleceğe dönük yapılaşma esaslarının belirleneceği bu olağanüstü süreçte, çok katlı yapılaşmanın kati bir şekilde engellenmesi, ilimizin uzun vadede ekonomik gelişimi ve modern kent çehresi kazanması açısından olumsuz etki oluşturabilir.
Jeolojik yapı itibarı ile uygun olan ve nüfus yoğunluğu itibarı ile ihtiyaç hissedilen alanlarda, fen ve imar kuralları dâhilinde kat yükseklikleri belirlenmesi gerekmektedir. Bu süreçte insanlarımızın can güvenliğinin muhafazası sadece kat yüksekliğini kısıtlayarak değil, güvenlik açısından gerekli teknik ve donatıların (radye temel, sismik izolatör, tünel kalıp, vb.) zorunlu olarak uygulatılması ile sağlanabilir.
- Devletimizin tüm organları ile olduğu gibi TOKİ eliyle de sahada olduğunu bilmek bizlere güç ve moral vermektedir. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı marifeti ile ilimizde yürütülecek inşaat faaliyetlerinde, pozitif ayrımcılık yapılarak yerel müteahhitlik firmalarımıza fırsat verilmesi ilimiz için çok önemlidir. Yerel firmalarımız dışında kalan firmaların ise malzeme, teknik hizmet ve işçilik hizmeti alımlarını mümkün mertebede yerel kaynaklar üzerinden temin etmeleri tavsiye, takip ve tesis edilmelidir. Unutulmaması gerekir ki, yıkılan yapılarımızı imal ederken yıkılma tehlikesi altında bulunan kentsel ekonomiyi de ayakta tutmak bu tedbirler ile çok daha kolay olacaktır.
- Afetin etkisini her geçen gün daha ağır şekilde hissetmekte olan Elazığlı vatandaşlarımız, esnaflarımız, KOBİ’lerimiz ve büyük ölçekli işletmelerimiz için hayati önem taşıyan aşağıdaki tedbirlerin, kentsel iyileşme sürecimiz boyunca uygulanması çok önemli katkılar sağlayacaktır.
- Tüm Vergi kalemleri ve SGK ödemelerinde uzun vadeli destek tedbirleri uygulanması,
- Hâlihazırda KOBİ’lere sağlanan teşviklerden büyük ölçekli işletmelerimiz de faydalandırılması,
- İşletmelerimizin deprem öncesine dayanan mevcut kredilerinin faiz oranları ve ödeme planlarında iyileştirmeler yapılması,
- Kredi kullanan işletmelerimizin, BSMV gibi diğer vergi ve masraflardan muaf tutulması,
- Kredi kullanımı faiz oranları ile mevduata sağlanan faiz oranları arasındaki farkın minimize edilmesi,
- Devletimiz tarafından sağlanacak tüm destek tedbirlerinden, ticari, sınai, zirai, bireysel, KOBİ, ciro, aktif büyüklük, işyeri hasarı durumu gibi ayrımlara girilmeksizin şehir ekonomisinin tüm yapıtaşlarının faydalanmasının sağlanması,
- Depremde hasar gören ve görebilme ihtimali bulunan çürük yapıların yenilenmesi ya da güçlendirilmesi sürecinde sıfır faizli ilave destek tedbirleri oluşturulması,
- Esnaf Kredi Limitlerinin artırılması sağlanması,
- TOBB, KOSGEB, KGF eliyle sağlanacak destek tedbirlerinin geliştirilmesi,
- DASK ve Sigorta Şirketlerinin ilimizdeki afet sürecine maddi kaynak oluşturulması ve prim ücretlerinde kolaylaştırıcı tedbirler geliştirmesinin sağlanması,
- Elektrik, su, doğalgaz, telekomünikasyon gibi hizmet sağlayıcıların fatura ödemelerini belirli süreler ile ertelemesi yanında, bir yıl süre boyunca indirimli tarife uygulamaları sağlaması,
- Yerel idarelerimiz şehrimizin ayağa kalkması sürecinde büyük görev ve yük altında kalacaklardır. Bu sebeple Belediye Başkanlıklarımız ve İl Özel İdaresi Genel Sekreterliğimiz bütçelerinin genişletilmesi ilimize güç sağlayacaktır.
- Milli Emlak Genel Tebliğinin 9. Maddesinin 8. Fıkrasında “Belediye ve mücavir alan sınırları içindeki Hazineye ait taşınmazların satış bedellerinin tahsil edilen kısmından öncelikle yerinde muhafaza edilemeyen yapıların tasfiyesinde kullanılmak şartıyla yüzde onu, ilgili belediyelerin 20/7/1966 tarihli ve 775 sayılı Kanun hükümlerine göre oluşturulan fon hesabına aktarılacak ve kalan kısmından ise ilgili belediyeye yüzde otuz, varsa büyükşehir belediyesine yüzde on oranında pay verilecektir. Belediye mücavir alan sınırları dışındaki köylerde bulunan Hazine taşınmazlarının satış bedellerinin tahsil edilen kısmından, yüzde yirmi beş oranında; dörtte biri ilgili köy tüzel kişiliğine ödenmek ve kalanı diğer köylere götürülecek hizmetlerde kullanılmak üzere, il özel idarelerine pay verilecektir. Bu paylar tahsilini takip eden ayın yirmisine kadar ilgili idarelerin hesaplarına aktarılacaktır.”hükümleri belirtilmiştir.
Kentsel Dönüşüm çalışmaları kapsamında ilimizde bulunan devletin hüküm ve tasarrufu altındaki arazilerin bir kısmı doğal ve gerekli olarak TOKİ’ye devir ve tahsis edilecektir. Ancak toplu konut alanı ihtiyacı dışında kalan ve boş arsa olarak gelecekte vatandaşlarımıza satılması mümkün olabilecek alanların, TOKİ’ye devir edilmeksizin Maliye Hazinesi mülkiyeti üzerinden satışları ile ilgili tedbirler ilimiz açısından önem arz etmektedir. Böylece yerel idarelerimizin maddi kaynaklarının orta ve uzun vadede muhafazası temin edilmiş olacaktır.