Prof. Dr. Açık; Sigara İçenlerde Covıd-19’a Yakalanma ve Hastalığı Daha Ağır Geçirme Riski Daha Fazladır
Sağlığı Geliştirme ve Sigara ile Mücadele Derneği Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık, 31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü dolayısıyla bir mesaj yayımlayarak, Sigara kullanımının COVID-19 açısından büyük bir risk oluşturduğunu, konuya ilişkin olarak yapılan çalışmaların; sigara içenlerin, içmeyenlere göre COVID-19’a yakalanma ve hastalığı daha ağır geçirme riskinin de fazla olduğunu ortaya koyduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Yasemin Açık, mesajında tütün ve tütün ürünlerinin tüketiminin insan sağlığı açısından öneminin pandemi sürecinde bir kez daha güçlü bir şekilde ortaya çıktığını vurgulayarak; “Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Amerika Hastalıkları Kontrol ve Korunma Merkezi (CDC) ve Avrupa Hastalıkları Kontrol ve Korunma Merkezi (ECDC) tarafından yapılan çok sayıdaki çalışmaya göre, sigara içenlerin sigara içmeyenlere kıyasla COVID-19’a yakalanma ve hastalığı daha ağır geçirme riskinin daha yüksek olduğunun saptandığını, bu süreçte sigaradan kurtulmanın en doğru yaklaşım olacağını vurgulayarak, sigara içenleri sigarayı bırakmaya davet ediyorum.” dedi.
Dünya Sağlık Örgütü’nün, COVİD-19 gölgesindeki 31 Mayıs 2020 Dünya Tütünsüz Gününü teması bu yıl “Tütün Endüstrisinin Hedefinde Gençler Var”
Dünya Sağlık Örgütü’nün, COVİD-19 gölgesindeki 31 Mayıs 2020 Dünya Tütünsüz Gününü temasının bu yıl “Tütün Endüstrisinin Hedefinde Gençler Var” olarak belirlediğini ifade eden Prof.Dr.Açık, “Çocuk ve gençler tütün endüstrisinin hedefindedir. Çocuklar ve gençleri tütün ve tütün ürünlerinden korumak için daha fazla çaba harcamamız gerekmektedir. Tütün endüstrisi her yıl dünyada sekiz milyon, Türkiye’de ise yüz bin kişinin ölümüne neden olan bir ürünü pazarlıyor. İçicilerin devamını sağlamak için çocuk ve ergenler giderek daha fazla hedefine almaktadır, gençleri etkilemek ve yeni içiciler bulmak için her türlü stratejik ve iyi planlanmış taktikleri kullanıyor. Ayrıca bu dönemde tütün ve e-sigara şirketleri ürünlerini özellikle sosyal medyayı da kullanarak pazarlamaya yönelik çalışmalarını da artırmışlardır. Tütün ve e-sigara şirketlerinin pazarlama teknikleri arasında; hükümet ve sağlık yetkilerinin sosyal medya hashtag’lerini kullanma, pandemi temalı promosyonlar, firma maskeleri ile sosyal medya reklamları, evde teslimat, müzik videolarını kullanma gibi reklam ve promosyonların yanı sıra, doğru olmayan mesajların yayılmasına ilişkin haberlerin de yer almakta olduğu kanıta dayalı olarak açıklanmaktadır. Gençlerimizi ve gelecek nesillerimizi korumak ve gerekli önlemleri almak oldukça önemlidir. Sigarayı bırakmanın en iyi yolu asla başlamamaktır. Tüm dünyayı etkisi altına alan Covit-19 pandemisi açısından önemli ve önlenebilir bir risk faktörü olan tütün kullanımı ile küresel mücadele edilmelidir. Küresel mücadele tütün kullanımının önemli bir nedeni olan tütün endüstrisine yönelik olarak da yapılmalıdır. Bu mücadele için bireysel çabalar sınırlı kalır. Ekip anlayışı içerisinde ve multi disipliner bir yaklaşımla kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları iş birliği içerisinde emek verilmelidir. Ayrıca gençleri alışkanlıktan tamamen kaçınmaya teşvik edici politikalar da izlemeliyiz. Sağlıklı yaşam davranışlarından biri olan sigara ve bağımlılık yapıcı maddelerden uzak bir yaşam seçmeli, tütünsüz yaşamı savunmalı, Tütünsüz bir dünya ve Türkiye hayali kurmalıyız. ” değerlendirmesinde bulundu.