Prof. Dr. Açık: Sürdürülebilir Ekonomi Kadının Güçlenmesiyle Mümkün
Elazığ İş Kadınları Derneği (ELİKAD), Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki kadın girişimcilerin yaşadıkları sorunları, Dünya Kadınlar Günü’nde düzenlediği panelde tüm yönleriyle ele aldı.
ELİKAD Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık’ın moderatörlüğünde düzenlenen etkinliğe, Bingöl, Malatya, Erzurum ve Iğdır’dan kadın derneklerinin başkanları katıldı. Dernek başkanları, Güçlü ve sürdürülebilir ekonomi için toplumun yarısını oluşturan kadınların güçlenmesinin öncelikli şart olduğuna dikkat çekti.
Elazığ İş Kadınları Derneği (ELİKAD), 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, “Pandeminin Gölgesinde Bir Yıl: Kadın Girişimcilerin Sorunları ve Çözüm Önerileri” temalı bir panel düzenledi.
ELİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık’ın moderatörlüğünde gerçekleşen çevrim için panele, Bingöl İş Kadınları Derneği Başkanı ve TOBB Bingöl Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Feyza Başak Koç, Malatya İş Kadınları Derneği Başkanı Şermin Akkartal Konan, Erzurum Girişimci Kadınlar Derneği Başkanı Zekiye Çomaklı ve Iğdır İş Kadınları Derneği Başkanı Zeynep Balamir Ateş katılım gösterdi.
AÇIK: SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA İÇİN KADINLARIN GÜÇLENMESİNİ SAĞLAMALIYIZ
Kadınların ağırlıklı olarak hizmet sektöründe, emek yoğun iş kollarında, sosyal güvenceden yoksun ve düşük ücretli olarak çalıştığına dikkat çeken, ELİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık, “Sürdürülebilir kalkınma için kadınların güçlenmesini sağlamalıyız. Özellikle hizmet sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin Covid-19 pandemisi nedeniyle kapanması veya çalışan sayılarını azaltması en çok kadınları etkiledi. Maaşlı işlerini kaybeden kadınların yanı sıra, evde çocuklarına bakmak için ücretli işlerinden vazgeçmek zorunda kalan çok sayıda kadının olduğunu da unutmamak gerekiyor. Yalnızca özel sektörde maaşlı olarak çalışan kadınlar değil, kendi işini kuran, yöneten girişimci kadınlar da pandemi dolayısıyla zor günler geçiriyor. Bu zorluğa bir de Doğu’da kadın olmanın zorlukları eklenince; kadınlar ve erkekler arasında var olan fırsat ve cinsiyet eşitsizliği daha da artıyor. Pandeminin ülkemizdeki birinci yılına yaklaştığımız bugünlerde, sürdürülebilir gelişme ve kalkınma için toplumun yarısını oluşturan kadınların çok yönlü güçlenmesini sağlamalıyız. Kadın güçlenirse çalışan kadın, iş kadını, siyasetçi kadın sayısı da kendiliğinden artacaktır” ifadelerini kaydetti.
KOÇ: TEMİNAT VE KREDİ KOŞULLARININ İYİLEŞTİRİLMESİ GEREKİYOR
Bingöl İş Kadınları Derneği Başkanı ve TOBB Bingöl Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Feyza Başak Koç, “Kadın girişimciler için teminat ve kredi koşullarının iyileştirilmesi gerekiyor. Kadın elinin, emeğinin değmediği ülkelerde ekonomik kayıp yüzde 30-39’lara kadar çıkarken çalışan kadın sayısını artıran işletmelerin yüzde 35´lere varan verimlilik ve karlılık elde ettiği görülüyor. Türkiye’nin kalkınma odaklı bir ekonomik model için potansiyelini kullanmasının çözümü de kadın gücünden geçiyor. Öncelikle finans kurumlarının teminat ve kredi koşullarını iyileştirmesi gerekiyor. Şirket kurma aşamalarındaki bürokratik işlemlerin kolaylaştırılması ve hafifletilmesi de büyük önem arz ediyor. Ayrıca kadın girişimcilere yönelik eğitim eksikliklerini tamamlamak üzere orgun ve yaygın eğitim programları hazırlanmalı, kısa vadeli programlar düzenlenmelidir” diye ifade etti.
KONAN: KADIN HEM AİLENİN HEM DE TOPLUMUN TEMEL TAŞIDIR
alatya İş Kadınları Derneği Başkanı Şermin Akkartal Konan, “Kadının güçlenmesi benzer krizlere karşı ekonomik direnci artıracak. Eski ya da yeni normal ayırt etmeksizin kadınlar güçlendikçe ekonominin iyileşeceğini vurgulayan, Kadın girişimciliği yaygınlaştıkça ve kadın istihdamı arttıkça, ekonomik ve sosyal olarak güçleneceğiz. Kadınların yeniden toparlanma sürecine yaptığı katkı ve ortaya çıkacak yeni dünyada oynayacakları rol vazgeçilmez bir öneme sahip olacak. Kadınların ekonomideki varlığı ve gücünü artırabileceğimiz ölçüde, gelecekteki benzer krizlere karşı, ekonominin direnci de güçlenecek. Sadece Türkiye’nin değil dünyanın Covid-19 krizini atlatması ve yeniden kalkınma yoluna girmesi, bu sürece herkesi eşit şekilde dahil etmekle mümkün. Kadın hem ailenin hem de toplumun temel taşıdır. 8 Mart ise kadınların ne kadar değerli olduğunu dile getirmenin, kadının rolünü anlatmanın sadece bir vesilesidir.” ifadelerini kullandı.
ÇOMAKLI: KADININ EKONOMİK VE SOSYAL AÇIDAN GELİŞMESİ, KALKINMANIN TEMEL ŞARTIDIR
Erzurum Girişimci Kadınlar Derneği Zekiye Çomaklı, “Erzurumlu kadınlar çalışabilecekleri bir yerin hayalini kuruyor. Kadınların ekonomiye kazandırılması ve sosyal gelişimleri için çalıştıklarını söyledi. Kadının ekonomik ve sosyal açıdan gelişmesi, kalkınmanın temel şartıdır. Erzurum’da kadınların iş gücüne katılım oranını olumsuz etkileyen nedenleri tespit etmek üzere 600 kadın ile bire bir görüşmeler yaptık. Bu görüşmeler sonucunda özgüven eksikliği, istihdam alanının olmayışı, niteliksiz kabul edilen aile içindeki görevleri (çocuk bakımı, tarımda ücretsiz aile işçisi), nitelikli bir mesleklerinin olmayışı ve eğitim düzeyinin düşük olmasının ana etkenler olduğunu gördük. Bu kapsamda yapılan eğitimler ile ara eleman olarak son derece nitelikli bir kadın kesimi oluştu. Bu potansiyeli oluşturan Erzurumlu kadınlar kendilerine, eşlerine ve evlatlarına iş imkânları sunacak atölyenin, fabrikanın veya bir işletmenin hayalini kuruyor” diye kaydetti.
ATEŞ: ŞEHRİMİZE DESTEK OLUNURSA DAHA ÇOK ÜRETİP İŞSİZLİĞİ AZALTABİLİRİZ
Iğdır İş Kadınları Derneği Başkanı Zeynep Balamir Ateş ise, “Şehrimize destek olunursa daha çok üretip işsizliği azaltabiliriz. Iğdır iklimi çok güzel, üç ülke ile sınırları olan küçük bir şehir. Ancak iki ülke ile sınır kapılarımız kapalı olduğu için sınır ticareti yapamıyoruz. Ürün çeşitliğimize rağmen tarım ve hayvancılıkta gerideyiz. Kaya tuzumuz ve mağaralarımız var fakat yararlanamıyoruz. Genç kız ve kadınlarımız düşük ücretli ve sigortasız çalıştırılıyor. Demir yolumuz yok; her yere uzak olduğumuzdan nakliye ve üretim girdilerimiz pahalı. Bu dezavantajların lehimize dönmesi için var olan devlet destekleri daha da artırılmalı, hibe kredileri verilmeli. Belediyeler ve meslek örgütleri de bu konuda destek olmalı. Böylece daha çok üretip, işsizliği azaltabiliriz. Pandeminin tüm dünyayı olduğu gibi Iğdırlı iş kadınlarını da sarstığını vurgulayan Ateş, öz kaynağı olan kadın girişimcilerin direnebildiğini ama birçok kişinin de işini kaybettiğini dile getirdi.