Prof. Dr. Açık: “Bulaşıcı Olmayan Hastalıklardan Sağlıklı Yaşamla Korunun”
Herhangi bir enfeksiyon etkeni ile ilişkilendirilmeyen, çoğu kez uzun süreli olan hatta yaşam boyu sürebilen, kronik bir dizi hastalığı ifade eden ‘bulaşıcı olmayan hastalıklar’ (BOH) dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ciddi bir risk oluşturuyor. TÜİK’in son olarak 2020 yılında yayımladığı ‘Ölüm ve Ölüm Nedeni İstatistikleri’ne göre 2019 yılında Türkiye’de hayatını kaybeden 435 bin 941 kişinin yüzde 36,8’inin ölüm nedeni başta kalp rahatsızlıkları olmak üzere dolaşım sistemi hastalıkları oldu. Bunu yüzde 18,4 ile iyi ve kötü huylu tümörler, yüzde 12,9 ile solunum sistemi hastalıkları gibi diğer BOH’lar izledi. Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Yasemin Açık, BOH’lar nedeniyle artan ölümlere ve düşen yaşam kalitesine dikkat çekti.
“YAŞAM SÜRESİ ARTTIKÇA BOH’LAR DA ARTIYOR”
BOH’ların kapsamına giren hastalıklar ve nedenleri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Açık, “Kalp rahatsızlıkları, kanserler, kronik solunum yolu hastalıkları, obezite, diyabet ve demans gibi nörobilişsel sağlık sorunları, kronik psikiyatrik sorunlar ve böbrek hastalıklarının da aralarında yer aldığı BOH’lar pek çok farklı nedenden kaynaklanabiliyor. Bunların başında da yaşam süresinin uzamasına bağlı olarak yaşlı nüfusun artması geliyor. TÜİK istatistiklerine göre yaşlı nüfus olarak kabul edilen 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus, 2016 yılında 6,6 milyon iken 2021 yılında yüzde 24 artışla 8,2 milyon oldu. Bunun yanı sıra değişen beslenme alışkanlıkları, tütün kullanımı ve son yıllarda etkisi giderek daha fazla hissedilen iklim değişikliği, giderek daha fazla insanın bu hastalıklarla mücadele etmek zorunda kalmasına yol açıyor” dedi.
“SAĞLIKLI VE DENGELİ YAŞAYIN, KONTROLLERİNİZİ İHMAL ETMEYİN”
Bulaşıcı olmayan hastalıklar ile mücadelenin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın üçüncü maddesi olan ‘Sağlık ve Kaliteli Yaşam’ın bir parçası olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Açık şunları söyledi; “Bu madde kapsamında ‘2030’a kadar bulaşıcı olmayan hastalıklardan kaynaklanan erken ölümlerin, bu hastalıkların önlenmesi ve tedavisi yoluyla üçte bir oranında azaltılması ve akıl ve ruh sağlığının ve esenliğinin geliştirilmesi’ hedefleniyor. Devletler, sivil toplum örgütleri bu konuda çalışmalarını sürdürürken bizlere de önemli görevler düşüyor. BOH’larda uygulanan tedaviler değişmekle birlikte her şeyden önce kendimize iyi bakmalıyız. Hareketli bir yaşam sürmek, özellikle işlenmiş gıdalardan uzak kalarak sağlıklı ve dengeli beslenmek, tütün kullanmamak, stresten uzak kalmak, kişisel hijyene dikkat etmek basit ancak son derece etkili yöntemlerdir. Bununla birlikte sağlık kontrollerini düzenli olarak yaptırmak da hastalıkların önlenmesi veya erken aşamada fark edilmesinde kritik önem taşıyor.”
“COVİD-19 KADAR BOH’LARA DA DİKKAT ETMELİYİZ”
Prof. Dr. Yasemin Açık, Covid-19 pandemisi nedeniyle dünya genelinde bulaşıcı hastalıkların gündem olduğuna ancak bu süreçte bulaşıcı olmayan hastalıkların da unutulmaması gerektiğine dikkat çekerek, “Covid-19 farklı varyantlarıyla hayatımızı olumsuz etkilemeye, ölümlere yol açmaya devam ediyor. Özellikle havaların soğuması ve eğitim-öğretim döneminin sürüyor olması gibi nedenlerle kapalı ortamda daha fazla zaman geçirme kaynaklı vakaların yeniden artma ihtimaline karşı dikkatli olmalı, tüm önlemleri almalı, aşı takvimimize uymalıyız. Ancak en az bu virüs kadar dikkat etmemiz gereken bir diğer konu da bulaşıcı olmayan hastalıklar. Bugün özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere baktığımızda BOH’ların hızla arttığını, ölümlerin, sakatlıkların en önemli sebebi olduğunu ve yaşam kalitesini bozduğunu görüyoruz. Bu nedenle BOH hepimizin gündeminde öncelikli olarak yer almaya devam etmelidir” diye konuştu.