Prof.Dr.Açık, Memur Sen`de Konuştu

Elikad Başkanı Prof.Dr.Yasemin Açık`ın Anneler Günü nedeniyle Memur Sen`in davetlisi olarak, Çalışan Kadınların sorunları konulu konferans verdi

        Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı anabilim Dalı Başkanı ve Elazığ İş Kadınları Derneği Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık, kadınların gerek sosyal, gerek kültürel, gerekse ekonomik ve siyasal alanda özlenenin çok gerisinde olduğunu söyledi.

        Açık, Elazığ Memur Sen Kadın Kolları tarafından düzenlenen “Çalışan Kadınlar” konulu konferansta yaptığı konuşmada, teknolojinin çok geliştiği, iletişim ağlarıyla insanların tüm dünyada iletişim kurduğu ve sosyal medyanın çok etkili olduğu bir dönemde kadınların hala toplumda özenilen ve istenilen yere henüz ulaşamadığını kaydetti.
      Dünyada kadın olmanın zor olduğunu özellikle doğuda kadın olmanın daha çok zor olduğunu belirten Açık, “Hem doğuda kadın, hem de çalışan olmak çok daha zor. Erkekler sadece para kazanmak için yaptıkları, başarılı olmaları beklenirken erkeklerin, kadın iyi bir eş, iyi bir anne, iyi bir ev kadını, iyi bir iş kadını ve çalışan olmak zorunda.
        Pek çok toplumda kadın ve erkeğin birbirinden farklı kendine ait imkanları rolleri ve sorumlulukları olduğu kabul ediliyor. Bunun en önemli göstergesi de kamusal alanda çalışma ve politika doğal olarak erkek işi, ev işleri ve aile işiyle uğraşmak, özel alanlarda çalışmak da kadın işi olarak algılanmaktadır. Çoğu zaman evde yapılan iş, dışarıda yapılan işe göre daha az değerli sayılmaktadır. O yüzden ev kadınları bilirler, evde yapılan iş en ağır işçilik diye düşünüyorum. “ dedi.Kadınların sektörlere göre istihdam oranlarını, sorunları ve çözüm önerileri hakkında bilgiler veren açıklayan Açık, şöyle konuştu: “
KADIN MİLLETVEKİLİ SAYISI ARTTI
“Ülkemizde çalışma yaşında olan kadınların ancak yüzde 24’ü istihdam edilebilmektedir. Belediye başkanlarının binde 9’u, belediye meclis üyelerinin yüzde 4’ü, il genel meclis üyelerinin yüzde 3’ü kadındır. En son 2011 milletvekili seçimlerinde 550 milletvekilinin 79’u kadındır. Bu da yüzde 14,4’e tekabül etmektedir. Aslında Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllardan beri ilk kez bu kadar çok sayıda kadın milletvekilimiz olmuştur. Özellikle son iki dönemde kadın milletvekili sayısı artmıştır. Daha önceki yıllarda yüzde 3-5 arasında değişen oranlarda kadın milletvekili vardı.”
KADINLAR DAHA ÇOK TARIM VE HİZMET SEKTÖRÜNDE ÇALIŞIYOR
“2011 yılında ise istihdama katılan kadın oranı yüzde 25.6’ya çıkmıştır. Yani 2010 yılına göre yüzde 1,6’lık bir artış söz konusudur. İstihdama katılan kadınların yüzde 42’si tarım sektöründe, yüzde 15 sanayi, yüzde 42’si ise hizmet sektöründe çalışmaktadır. Yani dikkat edersek kadınlar daha çok tarım sektöründe ve hizmet sektöründe görev yapmaktalar. “
BÜROKRASİDE KADIN SAYISI
“Çalışan 100 kadının 13’ü işveren konumunda, 52’su herhangi bir ücret karşılığında çalışmakta, yüzde 36’sı ise ailede ücretsiz işçi konumunda çalışmaktadır. Bildiğiniz gibi karar ve yetki aşamasındaki mesleklerde kadınlar yeterince yer alamamaktadır. Ülkemizde bir tek kadın vali vardır. O da Yalova valisidir. 458 vali yardımcısının 5’i kadındır. 861 kaymakamın 20’si, 107 kaymakam adayının ise sadece 5’i kadındır. Hiç kadın müsteşarımız yok. Bakanlıklarda 3 kadın müsteşar yardımcısı var. 337 Genel müdür yardımcısının 32’si kadın. Savcıların yüzde 8’i, hakimlerin ise yüzde 33,6’sı kadındır. Kamuda çalışan personelin yüzde 37 si kadın. Bürokraside üst düzey yöneticilik yapanların yüzde 14’ü kadındır. Aslında kadın çalışma yaşamında bir miktar var ama daha çok yetki aşamasındaki, karar alma aşamasındaki mesleklerde kadın yok. Daha çok alt düzeydeki mesleklerde kadın sayısı fazla.”
KADIN ERKEK EŞİTLİĞİ
“Sürdürülebilir kalkınmanın sağlanabilmesi için kadınların çalışma yaşamına erkeklerle birlikte işgücü olarak katılması gerekmektedir. Aslında kanunlarımızda eşitlikçi bir yapı vardır. Ancak kadının niteliksel gelişiminin yeterli olmaması, iş piyasasına girişini sağlayacak bir takım mekanizmaların olmaması nedeniyle kadınlar daha az oranda yer almaktalar. 1990 yılında istihdama katılan kadın oranı yüzde 34 iken 2002 ve 2004 yıllarında bu oran düşmüştür ama 2011 yılında tekrar bu oran artmış yüzde 29 oranına çıkmıştır. Kente göre kırsal alanda kadınlar işgücüne daha fazla katılmaktadır ama işgücünde daha çok 100 kadının 84’ü tarım alanında çalışmaktadır. Bunların da yüzde 80’ni ailede ücretsiz işçi konumundadır.”
KÖYDEN KENTE GÖÇ
“Köyden kente göçün yoğun yaşandığı ülkemizde köy ve tarım sektöründe çalışan kadın kente geldiğinde kentteki işgücü piyasasına uyum sağlayamamaktadır. Çünkü hem eğitimi hem de mesleki bilgi ve becerisi bunun için yetersiz kalmaktadır. O nedenle de kente geldiğinde çalışma yaşamına girmemekte, daha çok ev kadını olarak kalmaktadır. Çalışan kadın da daha çok gelir azlığı nedeniyle çalışma yaşamına katılan kadınlardır. Gelir azlığı nedeniyle de çalışma yaşamına katıldıkları için daha çok sosyal güvencesiz, düşük statülü ve düşük gelirli işlerde çalışmaktalardır. Bu da yine hizmet sektöründeki işlerdir. Sanayi sektöründeki kadın sayısı çok azdır. imalat sanayi de kadın neredeyse yok gibidir. Daha çok tekstil, gıda ve hazır giyim gibi sektörlerde kadın vardır. Ama burada da kalifiye eleman değil de, daha çok vasıfsız işgücü şeklinde çalışmaktadır kadınlar. Sanayi sektöründe bu şekilde çalışmaları nedeniyle de daha çok kayıt dışıdır, yani sigortasız, sosyal güvenceden yoksun şekilde çalışmaktadır kadın. Kırsal alanda kadınların yüzde 66’sı kayıt dışı çalışırken kentsel alanda bu yüzde 29 civarındadır. Tarım faaliyetlerinde bulunan kadınların yüzde 96’sı kayıt dışı çalışmaktadır. Bu oran tarım dışı sektörde yüzde 30 civarındadır. İstihdamda yer alan kadınların yarısından fazlasının sosyal güvenlik kurumuna kaydı yoktur. Yine sosyal güvenlik kurumuna kaydı olmayan kadınların da yarısından fazlası aile işçisi olarak çalışmaktadır. “
KAYITDIŞI İSTİHDAM
“2006 yılında çıkarılan Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu gereği, kadınlar aslında ev kadınları isteğe bağlı olarak sigortalı olmaya başladılar. Ancak kadının sigortalı olması daha çok maaş bakımından yatırılacak pirimin ödenmesi bakımından eşine bağlı olması nedeniyle ve bilgi eksikliği nedeniyle yine de ev kadınları yeterince bu sigortadan yararlanamamaktadırlar.
Yasalarımızda cinsiyete dayalı herhangi bir ayrım söz konusu değildir iş yaşamı açısından. 2003 yılında yürürlüğe giren iş kanunu da cinsiyet nedeniyle daha düşük ücret kararlaştırılamayacağına hükmetmiştir. Ancak belli işlerin ve mesleklerin kadınlara uygulanmadığı kabul edilmekte. Görev dağılımında adil olunmaması, ekonomik kriz döneminde daha çok öncelikle kadınların işten çıkarılması,. Özellikle kayıt dışı sektörde ücretlerin düşük tutulması nedeniyle kadınlar iş yaşamında daha az yer almaktalar. Kadınların eğitim düzeyi arttıkça, iş bulma oranları da artmaktadır ama yine de her kademede daha az iş bulabilmekteler. Kadınların günde 8 saatten fazla çalıştırılması haftasonu, bayram tatillerinde ek ücret verilmeden mesai yaptırılmaları, özellikle bu daha çok özel sektörde görülen sorunlar. Yine evlilik hamilelik doğum gibi durumlar bahane edilerek kadınlar işten daha kolay bir şekilde çıkarılmaktalar. Son dönemlerde sözleşmeli istihdam sisteminin gelmesiyle birlikte daha çok sendikasız, sigortasız çalışma artmıştır.”
ÖNLEMLER
“Kadınların hem örgün eğitimi hem de meslek edindirme eğitimlerine yeterince katılamamaları, iş bulamama ve yetki karar aşamasındaki mesleklerde yeterince yer almamaları, ücretlendirmelerdeki eşitsizlik, sosyal haklardan yararlanmanın düşük olması ve iş yerinde duygusal, fiziksel, cinsel istismara maruz kalınması da önemli bir sorun.
Kadınların iş yaşamında daha etkili olmalarını sağlayabilmek için yapılabilecek çok şey var. Örneğin, eğitim ve mesleki eğitim düzeyinin arttırılması, prestiji yüksek ve karar alma aşamasındaki mesleklerde, örneğin genel müdürlük, müsteşar gibi mesleklerde kadınların daha çok yer almasının sağlanması gerekiyor. Yine sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasal yaşam içerisinde kadınların yer almasını özendirecek birtakım önlemlere ihtiyacımız var. Pozitif ayrımcılık yaparak kadın girişimciliğinin arttırılması hem de kadınların çalışma yaşamına daha fazla girmesinin sağlanmasında yarar var. Biz Elazığ İş Kadınları Derneği olarak Elazığ’da kadınların iş dünyasında daha fazla yer almaları, kadın girişimciliğin arttırılması, kadın girişimciler arasında güç birliğinin oluşturulması ve iş dünyasındaki statülerinin iyileştirilmesi amacıyla Elazığ’da iş kadınları derneğini kurduk. Bu dernek hem meslek edindirme kurslarını sürdürüyor hem de kişisel gelişim ve iletişim eğitimini devam ettiriyor. Şuan Vali Fahribey Caddesinde Elazığ Valiliği Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ile iş birliği halinde hanımeli göz nuru diye bir proje yürütüyoruz. Bu proje kapsamında özellikle sosyo -ekonomik düzeyi düşük, herhangi bir sosyal güvencesi olmayan kadınların evde üretmekte oldukları ürünleri pazarlıyoruz. Bu ürünler arasında tekstil ürünlerinin yanı sıra yemekler, kurutulmuş sebze ve meyvelerin de yer aldığı standların olduğu bir yer. Burada yaklaşık 60 kadar stand var. Kadınlar evde ürettikleri ürünleri buraya getirip satıyorlar. Elde ettikleri parayı da ev ekonomisine destek olarak kullanıyorlar. Burada ürün satarak çocuğunu okutan çok kadın biliyorum. Kadınlar burada hem ev ekonomisine katkı sağlamayı öğreniyorlar hem de serbest piyasa ekonomisi içerisinde rekabet edebilme gücünü kazanıyorlar. Yani toplumun diğer yarısını oluşturan kadınların da toplumun her kesimine erkeklerle birlikte katılması gerekiyor. Ancak böyle sağlıklı nesiller yetiştirebilir, ancak böyle bölgemizin kalkınmasına katkı sağlayabiliriz.”
KANUNİ DÜZENLEMELER YAPILDI
“Kadının çalışma yaşamında daha etkili yer alabilmesi için çalışma yaşamı ve aile sorumluluklarının eşit paylaşımlarını sağlayıcı düzenlemeler oluşturmalıyız. Ekonomik hakların arttırılması, istihdama, piyasaya ve ticarete eşit şekilde ulaşmalarının sağlanması, çalışan kadınlara yeterince doğum sonu izin ve kreş uygulamalarının arttırılması, yine iş yerinde şiddete maruz kalmalarını önleyici önlemlerin geliştirilmesi gerekir. Bilindiği gibi son dönemlerde kanunlarda yapılan değişikliklerle doğum sonu izinler arttırıldı. Annelere 16 hafta doğum izni hakkı verildi. Eğer anne isterse 24 aya kadar ücretsiz izin de alabiliyorlar. Son yapılan düzenlemelerle birlikte daha önce 6 aya kadar günde 1,5 saat süt izni vardı. Bu izin ilk 6 ayda günde 3 saat ikinci altı ayda ise günde 1,5 saat olmak üzere 1 yıla çıkarıldı. Bu uygulama da son dönemde hükümetimizin yapmış olduğu çok önemli bir uygulamadır.
Kadınların hem toplumdaki yerinin iyileştirilmesi hem de iş yaşamında daha çok yer alabilmeleri için kanuni bir takım düzenlemeler yapıldı son dönemlerde. Örneğin, şiddete maruz kalan kadının korunmasıyla ilgili yeni düzenlemeler yapılmaya başlandı. Kadınların özellikle iş ortamında daha rahat çalışmalarını sağlayıcı bir çok uygulamada geliyor. İş kanununda birçok düzenleme var. Ayrıca kadınların kermes, panayır gibi yerlerde sattıkları ürünlerin gelir vergisinden muaf edilmesi gibi düzenlemeler var. Ülkemizde son dönemlerde kadının toplumdaki yerinin iyileştirilmesine yönelik çok güzel uygulamalar olduğunu biliyorum.”